Arama

DOĞANIN GENÇLİĞE HİTABESİ

 

     - İlginç bir soru sordunuz ve doğru bir saptama yaptınız. İnsan yaşadıkça belirli yaşlarda açılan belirli genler oluyor ve mutasyona uğrayan bozuk genlere sahip olma olasılığı artıyor. O nedenle, bu kısa kromozomları ve bozuk genleri çocuklara geçirme şansı çoğalıyor. İşte bu yüzden mantığı bizimkinden farklı ama daha doğru çalışan doğa; kuvvetli ve sağlıklı genlerin ayakta kalmasını istediği için, üreme çağını tamamlamış organizmaların daha fazla yaşamalarını istemiyor. Jinekologların, kadınların 35 yaşından sonra doğum yapmamasını istemesinin altında yatan sebep de temelde budur. Fakat bu tavsiyeye uymayan çiftlere doğa (ya da Tanrı deyin) zoraki kuralları ile karşı çıkar. Kadını adetten keser ve menopoza sokar. Belki de bazı kadınların genç yaşta adetten kesilmelerinin gerçek nedeni genlerindeki mutasyon oranının çoğalması ya da kromozom uçlarının (telomer) aşırı derecede kısalması yüzündendir. Bu sav henüz kesinlik kazanmamıştır ama kuvvetli bir hipotezdir.

    Bu bulgulardan çıkardığım sonuca göre; doğa gençlere hitap ederek, “neslinizi genç yaşta çoğaltınız” mesajını veriyor.

     - Enteresan bir saptama... Yaşlanmaya geri dönersek, aklıma şimdi gelen bir başka soru daha sormak istiyorum: 1997 yılında ölen ve Guinness Rekorlar Kitabı’na en yaşlı insan olarak giren Fransız Jeanne Calmont’un kromozom uçları 10 bin harften oluşan uzun Teleomerlere mi sahipti acaba?

     - Evet, fakat  Jeanne uzun ömrünü, bir bakıma oksijen atomlarına da borçluydu.

     - Yani, açık havada ve bol oksijenli bir ortamda yaşadığı için mi?

     - Haayır! Burada çok uzun yaşamaya yol veren bir başka etken daha var. Bildiğiniz gibi, oksijen paslanmaya neden olan bir elementtir. Vücudumuz da oksijenle sürekli alışveriş içinde olduğu için hücrelerde bir tür paslanma olur. Oksijen atomları genellikle dizilişi bozulmuş veya mutasyona uğramış genleri paslandırarak, çalışmalarına engellerler. Böylece hastalığa yol açacak genleri paslanmış ve fakat sağlıklı genleri çalışan insanlar daha uzun yaşarlar. Ama bu durum henüz anlaşılamamış nedenlerden ötürü her insanda gerçekleşmez. Aslında yaşlanmaya neden olan pek çok faktör var. Bir hesaba göre 7 bin kadar gen yaşlanmada rol oynuyor. Her birinin ufak da olsa etkisi var ama bunlar toplam olarak büyük etkiler oluşturuyorlar. Yine sirke sinekleri üzerinde yapılan araştırmalarda, yaşlanmaya sebep olan genler düzeltildiği zaman bu sineklerin türdaşlarından çok daha uzun yaşamaları sağlanmıştır. Öyle ki, bunlar insan olsaydı 350 yıl yaşamış olacaklardı.

     - Bu konuyla ilgili olarak, ABD’deki Atlanta kentinde Henriette Lacks diye bir gün kutlanıyor. Bu kutlamanın esas sebebi nedir?

     - Evet, Atlanta’da her yıl 11 Kasım tarihi “HeLa Günü” olarak kutlanır. Henriette, 1951 yılında rahim kanserinden ölen bir siyahî bayandı. Otopsi yapılırken ondan alınan kanser hücreleri o kadar ölümsüz ve sık sık çoğalan hücrelerdi ki, 54 yıldır hâlâ yaşıyorlar. Hatta dünyanın pek çok kanser araştırma merkezinde ve uzaydaki araştırma lâboratuvarlarında hâlâ çoğalıyorlar. Öyle ki, toplam ağırlıkları 20 tona ulaşmış durumda. Belki de kansere ve yaşlanmaya çare, HeLa’nın ölümsüz görünen hücreleri sayesinde bulunacak. Çünkü, He-La’nın genlerinde, kopyalanan ve kısalan Telomerleri hemen eski hâline getiren, mutasyona uğramış bozuk bir gen var. İşte bu mutant gen işimize çok yarayabilir. Geron şirketinin hisseleri de bu ve benzeri bulgulara sahip olduğu için oldukça yüksek, ve Celera Genomics denen araştırma enstitüsü, bu nedenle dünyada en çok önem verilen kuruluşlardan birisi.

Benzer Yazılar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yaz...

İsim :